1 Kasım 2010 Pazartesi

Hadis-i Şerifleri Anlamak

Bazı hadis-i şeriflerde, (Şunu yapanın bütün günahları affolur) ifadesi geçer. Bu anlamdaki bir hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Abdest alan, bütün günahlardan temizlenmiş olur.) [Müslim]
Bu ifadedeki bütün günahlardan kasıt, küçük günahlardır. Büyük günahların affedilmesi için ayrıca tevbe etmek, kul hakkı varsa hak sahipleriyle helalleşmek gerekir. Namaz, oruç gibi farz ibadetler terk edilmişse, hem tevbe istiğfar etmek, hem de bunları kaza etmek gerekir. Bunlar yapılmadan, hadis-i şeriflerde bildirilen işleri yapınca bu günahlar affolmaz.
Bazı hadis-i şeriflerde de, (Yaptığı ibadet kabul olmaz) ifadesi geçer. Bu anlamdaki bir hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Namaz kılmayanın ibadetleri kabul olmaz.) [Ebu Nuaym]
Burada (Kabul olmaz) demek, boşa gider, sahih [geçerli] olmaz demek değildir. O ibadet sahih olur, fakat bildirilen büyük sevablara kavuşamaz veya sevabı çok azalır demektir.
Bir hadis-i şerifte de, (Kadın, kocasından izinsiz oruç tutamaz) buyuruldu.
Burada bildirilen, nafile oruçtur. Farz oruç için, hiç kimseden izin almak gerekmez.
(Bir zerrecik bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) hadis-i şerifindeki ibadetlerden kasıt da, nafile ibadetlerdir, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmak ise, herkese farzdır. (S. Ebediyye)
Görüldüğü gibi, Kur'an-ı kerimin mealini okuyup, kendi anladığına uymak nasıl yanlış olursa, hadis-i şeriflerden kendi anladığına uymak da yanlış olur. Ehl-i Sünnet âlimlerinin açıklamasına uymak gerekir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Hadislerle amel etmek, bize caiz olmaz. Mezhebimizin hükmüne aykırı görünen hadis-i şerifler, Ehl-i Sünnet âlimlerinin sözlerini reddetmek için delil ve senet olamaz. (1/ 312)
Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
Dindeki dört delil, müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür, çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir, çünkü âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değişmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır. (Berika)
Müctehid olmayan din adamı, okuduğu hadisten kendi anladığına uyarak amel edemez. Müctehidlerin âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden anlayarak, verdikleri fetva ile amel etmesi gerekir. Takrir kitabında da böyle yazılıdır. (Kifâye)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder