6 Kasım 2010 Cumartesi

İsraf nedir?


Sual: İsrafın cimrilikten de, kötü olduğu söyleniyor. İsraf nedir? Neler israftır?
CEVAP
İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, dine ve dünyanın mübah olan işlerine faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir. Malı denize, kuyuya, ateşe atmak, onu helak etmektir. Kullanılmayacak hâle sokmak, kırmak, kesmek, ağaçtan meyveyi toplamayıp çürütmek, tarlayı hasat etmeyip, ekinin helak olmasına sebep olmak, hayvanları soğuktan, düşmandan korunacak yere koymamak ve soğuktan, sıcaktan ve açlıktan ölmelerini önleyecek kadar yedirmemek ve örtmemek de, helak etmek olup israftır.
Günah işlemek için ve günah işlenmesi için verilen mal ve paralar da israf olur.
Meyve ve ekin toplandıktan sonra, bunları iyi saklamayıp kendiliklerinden bozulmaları veya nem alarak çürümeleri veya kurt, güve, fare ve benzeri canlıların yemelerine sebep olmak israftır.
Ekmek, et, et suyu, peynir gibi gıdaların; karpuz, soğan gibi meyvelerin; kuru incir, kuru üzüm, kayısı gibi kuru meyvelerin; buğday, arpa, mercimek gibi hububatın ve elbise, kumaş, kitap gibi eşyaların, çeşitli yollarla israf edildiği çok görülüyor.
Yemek artıklarını dökmek, çatalı, kaşığı, tabağı, tası ekmekle veya parmakla sıyırıp yemeden önce, kapları yıkamak ve silmek israftır. Sofra bezi ve masa üstüne düşen ekmek ve yemek kırıntılarını toplamayıp atmak da israftır. Bu kırıntıları toplayıp kedi, köpek, koyun, sığır, kuş, tavuk gibi hayvanlara yedirmek israf olmaz.
Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini bırakmak israftır. Kalanı başkası veya hayvan yerse israf olmaz.
Abdestte ve gusülde, lüzumundan fazla su kullanmak israftır.
Sofrada lüzumundan fazla çeşitli yemekler bulundurmak israftır. İbadete kuvvetlenmek için ve misafir için bulundurmak, israf olmaz.
Yemek, bal, pekmez gibi şeyler bulaşmış parmağını yalamak ve düşen lokmayı alıp yemek, insanı israftan kurtardığı gibi, kibir ve riyayı giderir, berekete kavuşturur. Özellikle de Peygamberlerin efendisine uymak ve emrini yapmak şerefini kazandırır.
Fasulye, pirinç, nohut gibi şeyleri yıkarken dökülenleri toplamamak israftır. Elbise, çorap, ayakkabı gibi giyim eşyasını iyi kullanmayıp çabuk eskitmek, yıkarken suyu, deterjanı çok harcamak, lambayı, elektriği, doğalgazı boş yere yakmak israftır.
Malı kıymetinden aşağı fiyatla satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak veya kiralayarak aldanmak israf olur. Aldanarak alışverişe zaruri ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyetle böyle yaparsa israf olmaz. Ölünün kefenini miktar ve cins bakımından, dinde bildirilenden fazla yapmak israftır.
Doyduktan sonra fazla yemek de israftır. Yalnız, misafir utanmasın diye, ev sahibinin fazla yemesi ve orucu rahat tutmak için sahurda çok yemek israf değildir. Her istediğini yemek israf olduğu gibi, acıkmadan günde ikinci defa yemek de israftır. İki hadis-i şerif meali:
(Her istediğini yemek israftandır.) [İbni Mace]
(Ya Âişe! Günde iki kere yemek israftandır.) [Beyheki]
Günde iki kere yemekten ve her istediğini yemekten maksat, doyduktan sonra veya acıkmadan tekrar yemek demektir. Çünkü gündüz ikinci olarak yemek, hele kısa günlerde veya yorucu bir işte çalışmayan kimseler için, genelde tam acıkmadan yemek olur.
Lüzum yokken, sofrada yemek çeşitlerini arttırmak israftır. Fakat bir yemekten usanıp her birinden biraz yiyerek ibadet yapmak, mesela oruç tutmak, helal kazanmak için çalışmak veya Müslüman kardeşlerine yardım etmek gibi ibadetler için kuvvetlenmek düşüncesiyle veya sofrada misafir bulundurmak niyetiyle olursa, israf olmaz.
Sofraya lüzumundan fazla ekmek koyup, sonra bunları tekrar yemek için kaldırmamak israftır. Yani, yenmeyen ekmek parçalarını atmak ve riya, gösteriş, şöhret için fazla ekmek koymak israf olur.
Nefis yemekleri yemek, kıymetli, yeni elbise giymek, yüksek, büyük binalar yapmak ve dinin haram etmediği daha bu gibi şeyler, helalden kazanıldığı, kibir ve öğünmek için olmadığı zaman israf değildir. Lüzumundan fazla olunca tenzihen mekruh olur. Bir hadis-i şerif meali:
(İstediğini ye, istediğini giy! İnsanı yanlış yola götüren, israf ve tekebbürdür.) [Buhari]
İmam-ı Muhammed Mâsum hazretleri de buyuruyor ki:
Yemekte, içmekte orta yolu gözetmeli. Gevşeklik verecek kadar çok yememeli. İbadet edemeyecek kadar da, az yememeli. Evliyanın büyüklerinden Şah-ı Nakşibend hazretleri, (İyi ye, iyi çalış) buyurdu. İbadet ve iyilik etmeye yardımcı olan her şey, iyi ve mübarektir. Bunlara mani olan her iş yasaktır. (2/110)
Hayra verilen para israf olmaz diyen âlimler varsa da, sadaka vermekte de, israf olabilir. Mesela borcundan çok malı olmayan veya çoluk çocuğu sıkıntıya sabredemediği hâlde, bunların ihtiyacını karşılayacak maldan fazlası bulunmayan veya sıkıntıya katlanamadığı hâlde, kendisi muhtaç olan kimsenin sadaka vermesi israf olur. Ödünç vermekte de böyle israf olur.
İsraftan kurtulmanın yolu, ilacı üçtür:
1- İlimle ilaç: İsrafın zararlarını bilmek ve bunları düşünmektir.
2İşle, uğraşmakla ilaç: Malı dağıtmamaya gayret etmek ve güvendiği birine bu derdini anlatıp, malına ve harçlarına dikkat etmesini, israfını görünce, kendine hatırlatmasını, hatta zorla önlemesini rica etmektir.
3İsrafın sebeplerini söküp atmak
İsrafın sebepleri altıdır:
Birinci sebep, sefahattir. Çok kimseyi israfa alıştıran budur. Sefahat, aklın az olmasıdır. Buna sefih denir. Çok kimse, yaratılışta sefih olur. Bu kötü hâlleri, bazı sebeplerle zaman zaman artar. Çalışmadan, alın teri dökmeden eline mal girer, kötü arkadaşlar, bu mala konmak için dağıtmasına, saklamanın, arttırmanın erkeklik, yiğitlik olmadığına kandırır. İsrafa yol açarlar. Bunun içindir ki, kötü arkadaşlardan kaçmakla emrolunduk. Zengin çocuklarının çoğu, böyle israfa alışmakta ve mirasyedi olup çıkmaktadır. Sefahati arttıran bir sebep de, insanların çok saygı göstermesi ve övmesidir. Makam sahiplerinin ve zenginlerin çocukları bu yoldan sefahate düşmektedir.
İkinci sebep, israfı veya çeşitlerini iyi tanımaz. İsraf olduğunu bilmez, hatta cömertlik sanır. Lüzumsuz yere, yasak, zararlı yerlere verilen mal, cömertlik sanılır.
Üçüncü sebep, riya ve gösteriş yapmaktır.
Dördüncü sebep, gevşeklik ve tembelliktir.
Beşincisi, utanıp sıkılmaktır.
Altıncısı, dini kayırmamak, İslamiyet’i gözetmemektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder